arada bir

Turkish-English Translation

  1. Adverb occasionally
  2. Adverb casually
  3. Adverb every now and then
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

arada bir kontrol etmek
to spot check Verb
bu arada bir şey olmasa
if nothing intervenes
(dergi) iki sayı bir arada
combined issues
bir arada
all in one
bir arada
altogether
bir arada
together
bir arada bulunan
concurrent
bir arada bulunan menfaatler
concurrent interests Noun
bir arada olmak
to stick together Verb
bir arada tutmak
to hold together Verb
bir arada var olmak
to coexist Verb
bir arada varoluş
coexistence
bir arada yaşama
cohabitation
bir arada yer alan
concomitant
bir arada yer alma
concomitance
bir arazinin parsellerini bir arada toplamak
to incorporate fields in an estate Verb
bir maldan bir çok paketin bir arada ambalajlanması
inner pack
birçok çanın birbiri ardından ya da bir arada çalınması
peal
birçok malın bir arada bulunduğu stok
mixed inventory
birçok sekreterin bir arada oturması
secretarial pool
birçok şeyin bir arada reklamı yapıldığı televizyon reklamı
integrated commercial
daktilo yazanların hep bir arada bulunduğu oda
typing pool
fakat bir arada çalışan Lloyd's şirketi müteahhitleri
syndicate Noun
iki (film) bir arada
double feature program (me)
iki ürün bir arada ambalajlı
pack offer
iki ürün bir arada ambalajlı
banded offer
milleti bir arada tutmak
to hold the nation together Verb
muhtelif kanunları bir arada toplayan kitap
corpus juris
örnekleri bir arada göstermek
to make samples Verb
parçaların bir bütün oluştururcasına bir arada algılanması
ensemble
yüzen kütüklerin bir arada sıkışması
logjam
zenci ve beyazların bir arada okuduğu okul
desegregation school
Turkish-English phrases from Zargan's own database